Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan
Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğe göre Sözlü
sınav ve değerlendirme kurulu şu şekilde kurulacak:
“Sözlü sınav ve değerlendirme kurulu; Bakan onayıyla
Müsteşar veya Müsteşarın görevlendireceği bir müsteşar yardımcısı veya genel
müdür başkanlığında; bir grup başkanı,
bir Bakanlık müşaviri veya öğretim üyesi, bir denetçi veya hukuk
müşaviri ile bir il millî eğitim müdürü veya ilçe millî eğitim müdüründen
oluşur. Aynı usulle birer yedek üye belirlenir.”
Bilindiği gibi taşra teşkilatı şube müdürlüğü yazılı sınavı
29 Aralık tarihinde gerçekleştirildi. Münhal olan 1709 kadro için sözlü sınava
5127 aday çağrılacak.
Şöyle bir hesap yapalım: her bir adaya ortalama 5 dakika
zaman ayrıldığı varsayarsak saatte 12 aday mülakattan geçirilebilir. Diyelim bir
kurul günde 10 saat çalışsın neticede günde 120 aday yapar. Aynı kurul 10 gün
boyunca mülakat yapsa bu sayı 1200’e çıkar. Aynı şartlarda 5 kurul
oluşturulursa 10 gün içerisinde tüm mülakat ancak tamamlanmış olur.
Fakat bu o kadar da basit değildir kuşkusuz. Ankara’ya
mülakat için gelecek olan adayların kendilerine bildirilen tarihte mutlaka
mülakata alınmaları gereklidir. Binlerce kişinin çağrıldığı mülakatın da gayrı
ciddi olmaması ve en azından soruların iyi hazırlanması gerekir ki bu –her adaya
en az 2 soru sorulduğu düşünüldüğünde- tam tamına en az 10254 soru yapar.
Dolayısıyla her şeyden önce bu sınavların ne zaman
yapılacağı belirlenmelidir. Aslında görülen o ki bu hazırlık yaz sonunu
bulabilir. Aslında bu sınavın yaz sonunda yapılması mevcut şube müdürlerinin de
istediği bir şeydir. Haziranda yapılması beklenen rotasyon öncesi tüm
kadroların ilk atamalarla doldurulması kadrolu şube müdürlerini cidden çok
sıkıntıya sokar.
Bir husus daha var ki MEB tüm adayları toplu şekilde sözlü
sınava alıp toplu bir sıralama yapmalıdır. Parçalı olarak yapılacak sıralamalar
yarı ayrı adaletsizlikleri ortaya çıkarır.
Yazılı sınava giren adaylardan edindiğimiz izlenimlerse iç
açıcı değil. Her şeyden önce adaylar sözlü sınavın adil yapılmayacağından
endişe duyuyorlar. Eğitim kurumu müdürleri için yapılan mülakatlarda nelerin
yaşandığı ortadayken Ankara’da yapılacak mülakattan objektiflik bekleyenlerin
sayısı son derece az. Bir de bunun üstüne 17 Aralık gelişmesiyle mülakatlarda
işin içine başka ‘kriterlerin’ girmesi endişesi daha da arttı.
Sözün özü: binlerce aday per perişan Ankara yollarına düşüp
neticede ‘dolgu malzemesi’ durumuna düşmekten korkuyorlar.
Metin KOÇERmetinkocer06@gmail.com