28 Haziran 2013 Cuma

YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİNDE MAĞDURİYET OLMASIN


Milli Eğitim Bakanlığı 19 Haziran tarihinde eğitimcilerin görüşü alınmaz üzere Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumu Yöneticileri Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliği yayınladı. Yayınlanan yönetmeliğe göre zorunlu yer değiştirme şu şekilde düzenlenmiş:

“Müdür, müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı olarak görev yaptıkları eğitim kurumunda altı yıllık çalışma süresini tamamlayan yöneticilerin görev yerleri Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puan üstünlüğüne göre, tercihleri alınarak il içinde 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımak kaydıyla değiştirilir.”

Halen yürürlükte bulunan 28 Şubat tarihli yönetmelikte ise aynı husus şu şekildedir:

“Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olarak görev yaptıkları eğitim kurumunda sekiz yıllık çalışma süresini tamamlayan yöneticilerin görev yerleri, hizmet puanlarının %70’i ile Ek I Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puanın %30’u alınarak belirlenen yer değiştirme puanı üstünlüğüne göre, tercihleri alınarak il içinde 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımak kaydıyla değiştirilir.”

Yine 1 Mayıs 2013’te çıkan ara taslakta bu husus şöyledir:

“Görev yaptıkları eğitim kuruntunda, farklı yöneticilik görevlerinde geçen süreler dahil toplam sekiz yıllık çalışma süresini tamamlayan yöneticilerin görev yerleri, bu yönetmeliğin 5. Maddesinde belirtilen ilgili şartlan taşımaları (Madde 5 a ve b bendi hariç) kaydıyla Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puan üstünlüğü ve tercihleri esas alınarak il içinde yerleri değiştirilir.”


Anlaşılan o ki Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünde bir konuda kafa karışıklığı var: Rotasyon süresi belirlenirken kurumda geçen toplam süre mi esas alınacak, görevde geçen süre mi?

Mevcut yönetmeliğe göre görevde geçen süre esas alınıyor, 1 Mayıs taslağında kurumda geçirilen toplam süre esas alınıyor, 19 Haziran taslağında ise bir kafa karışıklığı var.

19 Haziran taslağında ‘veya’ bağlacı, ‘ister…,ister…’ bağlacı anlamında görünüyor ki buna göre kurumda geçirilen toplam idarecilik süresi rotasyon için esas alınacak gibi değerlendirilebilir.

Yalnız burada ciddi bir haksızlık söz konusu olabilir, şöyle ki: Daha önceki yönetmeliğe göre görev esaslı rotasyon söz konusu olduğu için müdür yardımcısı olarak görev yaptıkları kurumların müdürlüğüne atanan çok sayıda yönetici oldu. O dönemde bahse konu taslaktaki gibi toplam yöneticilik süresinin esas alınacağı bilinseydi bu yöneticiler başka kurumları tercih edebileceklerdi. Bu durumda oyunun içinde kural değiştirilmiş oluyor.

Bu sorun Yönetmeliğe yerleştirilecek bir geçici maddeyle çözümlenebilir: “Bu yönetmeliğin yayınlandığı tarihten önce atanmış olan eğitim kurumu müdürleri bir defaya mahsus olmak üzere yapmakta oldukları yöneticilik görevlerinde 8 yıllarını doldurduklarında çalışma süresine bağlı yer değiştirme işlemine tabi tutulurlar.”

Metin KOÇER

27 Haziran 2013 Perşembe

MEB ABLUKAYA ALINDI!

Taşra yöneticileri yer değiştirme yönetmeliği Sayın Müsteşarın twitine göre yarın yayınlanacak. Yine de sonuçta resmi prosedür olduğu için yayınlanması önümüzdeki haftaya sarksa da ‘Hani, ne oldu’ gibi serzenişlere gerek yok. Sayın Tekin’in iyi niyetli olduğu, katılımcı olduğu, işini severek yaptığı çok açık. Kendisinde olan ve karşısına da sirayet eden elektrik ve heyecan da Bakanlığa yeni bir enerji kattı kuşkusuz. Ancak şunu da ifade etmek lazım ki Milli Eğitim Bakanlığı çok zor ve yıpratıcı bir Bakanlıktır. Sayın Müsteşarın Hak ve adaletten, liyakatten yana duruşunu bizler de desteklemeliyiz. Bir dönem Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini irşat için seccadeyle gidip viski şişesiyle dönenler misali, eğer Sayın Müsteşar desteklenmezse yoğun baskılar neticesinde direncini kaybedebilir.

Nitekim yönetmeliğin çıkmasından önce kararnameleri yazılan 130 yönetici baskıları arttırmış durumda. Haricen öğrendiğimiz bilgilere göre kararnameleri yazıldığı iddia edilen bazı yöneticiler Müsteşara baskı kurmak için Ankara’yı mesken tutmuşlar. Fakat Sayın Tekin bu konuda randevu dahi vermiyormuş. ‘Sayın Müsteşar taşra rotasyonunun hemen öncesinde 130 ilçe müdürü ataması yapılmasının çok ciddi sorun olacağı görüşünde olmalı ki bu kararnamelerin gönderilmesini engelliyor.’ şeklinde yorumlar yapılıyor.

Sayın Müsteşarı bu sağlam duruşundan dolayı tebrik ediyoruz. Hem Bakanlık yetkililerini, hem rotasyona tabi olacakları hem de atama bekleyenleri rahatlatacak olan tek şey bir an önce yönetmeliğin yayınlanmasıdır.

Taşradaki yönetim zafiyetini ortadan kaldıracak, taşra yönetimlerini hesap verebilir hale getirecek ve kurumsallaştıracak olan bu yönetmeliği yöneticiler büyük bir sabırla bekliyor.

Bir başka tespitte şu ki taşra yöneticileri Sayın Yusuf Tekin’e gerçekten güveniyorlar.
Metin KOÇER

25 Haziran 2013 Salı

SAYIN AVCI, O DEDİĞİNİZ MÜMKÜN DEĞİL!

Yaklaşık bir yıldır SBS’nin kaldırılması tartışılıyor. Peki, SBS neden kaldırılmak isteniyor sorusunun cevabı nedir?  

a- Öğrencileri sınav stresinden kurtarmak, onları teste dayalı eğitimden uzaklaştırıp kendini gerçekleştiren bireyler olarak yetiştirmek.  

b- Sınavı kaldırmak suretiyle öğrencilerin dershaneye olan gereksinimlerini ortadan kaldırmak ve böylece aileleri maddi külfetten kurtarmak. Bu maddeler belki çoğaltılabilir ama en akla yakın ve sürekli ifade edilen gerekçeler bunlar.

Asıl sorun burada çıkıyor karşımıza: SBS gerçekten kaldırılabilir mi? Kaldırıldıktan sonra işler daha iyi mi olur? Kaldırılınca SBS’nin yerine yeni bir şey gelir mi veya gelmeli mi? Mevcut SBS uygulaması geçerlik- güvenirlik ve diğer anlamlarda ölçme değerlendirme ilkelerine hizmet ediyor mu?

Daha önce de ifade edilen bir cümle bugün itibariyle Sayın Bakan’ın ağzından yeniden döküldü: “Okullarda yazılı sınavlar merkezi yapılacak. Kapısında çok yığılma olan liseler ayrı sınav yapabilecek"

Konunun önemi nedeniyle daha önce belirttiğim hususları yeniden özetlemek istiyorum:

1-      Yıllardan beri bu camianın içerisinde ve her kademesini tanıyan biri olarak söylüyorum ki ortaokulu bitiren öğrenciler arasında liseleri seçme sınavı adı ne olursa olsun yapılmak zorundadır. Kim ne derse desin okullar birbiriyle eşit değildir. Her okulun kendine özgü bir birikimi ve kültürü vardır. Gümüşhane’deki bir öğrencinin İzmir Fen Lisesinde eğitim görmesi engellenmemelidir.

2-      Her öğrencinin bulunduğu ilde lise okuma zorunluluğu çok büyük bir haksızlıktır. Ardahan’da ortaokulu bitiren zeki bir öğrenci liseyi Ardahan’da okumaya mecbur tutulursa bu çok büyük bir haksızlık olur. Bir başka örnek: Ardahan valisi lise çağına gelmiş çocuğunu Ankara Fen Lisesine gönderemeyecek midir?

3-      Zaten evrildi çevrildi bunun pek de çıkış yolu bulunamadı. Şimdiki çözüm ‘Yazılı sınavlar merkezi olacak.’ denildi. Bu nasıl mümkün olacak?

a-      Yazılı sınavlar klasik mi olacak test mi? Klasik olursa ölçme değerlendirme mümkün olabilecek mi? Yok eğer test olacaksa bu, ivil ivil SBS’cikler ortaya çıkarmak değil mi? Sadece 8. Sınıflarda bile yazılı sınavlar ortak yapılsa tek dönemde 6 branşta (Fen Bilgisi 3, Matematik 3, Sasyal Bilgiler 3, Türkçe 3, İngilizce 3, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2 olmak üzere)  en az 17 sınav yapar, yıl boyu ise 34 sınav yapılmak zorunda kalınır. Tüm ortaokul boyunca ortak yazılı sınav yapılması durumunda bu sayı bir öğrenci için en az 136 sınav olması anlamına gelir.

b-      Sınavlar okullarda kendi dersinde ve dersliğinde mi yapılacak? Böyle bir durumda sınav güvenirliği nasıl sağlanacak? İllerde yapılan deneme sınavlarında bile aynı okulun öğretmenlerinin gözetmen olarak görevlendirilmesi bile suiistimallere yol açarken böyle önemli sınavlarda sınav güvenliği daha da önem kazanmaktadır.

c-       Dersler nasıl denk gelecek? Örneğin TMYS (Türkçe Merkezi Yazılı Sınavı) hangi gün yapılacak? Hafta içi olursa herkesin aynı anda Türkçe dersinde olması nasıl mümkün olacak?

d-      Sınavlar hafta sonu mu olacak? Hafta sonu olacak sınavlarda görev alan öğretmene ücret verilecek mi? Sorular Ankara’da  basılıp kuryelerle Türkiye sathına dağıtılacak mı? Eğer öyle olacaksa bu bildiğiniz SBS değil mi? Biz bu şekilde 1 olan SBS sayısını en az 34’ye çıkarmış olmayacak mıyız?

4-      Özel okullar nasıl öğrenci alacak? Özel okullar da sadece kendi bulunduğu ilden öğrenci almak zorunda mı olacak? Böyle olmayacaksa özel okullara ciddi bir ayrıcalık sağlanmış olmayacak mı?

5-      Kapısında yığılma olan okullar sınavlarını kendileri mi yapacak? Bu sınavlara ne kadar güvenilebilecek? Hatırlı kişilerin araya girmesiyle okullar baskı altına alınabilecek mi? Sınav sorularını Ankara belirleyecek ve sınavı merkezi olarak yürütecekse bu zaten şu an yapılan SBS’den farklı mı olacak? Kapısında yığılma olan okullar sınav tarihlerini kendileri mi belirleyecek? Kapısında yığılma olan 10 okula gitmek isteyen bir öğrenci kapısında yığılma olan bu okulların her biri için ayrı ayrı sınava mı girecek? Kapısında yığılma olan okulların sınavları aynı gün ve saate denk gelirse büyük bir mağduriyet olmayacak mı? Bir şekilde bu okullara gidemeyen öğrenciler kapısında yığılma olmayan okullara gitmek zorunda mı kalacak? Bu öğrenciler istedikleri halde büyük illerin iyi okulların kapısına yığılamayacaklar mı?

Fazla uzatmak istemiyorum. Muhal içinde muhal. Bakanlık ortaöğretime yerleşme konusuyla çok oynadı. Arada harcanan ve mağdur olan minik öğrencilere yazık oluyor. Mevcut SBS sistemi kimsenin itiraz etmediği adil bir sistemdir. Önerimiz: şu an uygulanan sistemin bozulmadan aynen devam ettirilmesidir.

Metin KOÇER
metinkocer06@gmail.com

23 Haziran 2013 Pazar

Eğitimciler Müsteşar Bey'den Memnun ve Umutlu

Sayın Yusuf Tekin göreve geldikten sonra Milli Eğitim Bakanlığında bir hareket başladı. Her ne kadar şu ana kadar netleşmiş bir yönetmelik olmasa da taslakların görüş alınmak üzere resmi sitede paylaşılması bile katılımcılık ve işlerin hızlandırılması açılarından önemlidir.

Yalnız şunu da açıkça ifade etmek lazım ki psikolojik rahatlama ve katılımcılığı bir yana bırakacak olursak bu görüş alma sürecine gerek yoktu. Günlerdir yönetici atama yönetmeliğiyle ilgili yazıldı çizildi, önceki yönetmelik taslağıyla ilgili sendikaların görüşleri alındı. Artık görüş alma süreci işleri daha da uzatmamalıdır. Bu süreç uzarsa zihinsel yorgunluk ve bıkkınlık ortaya çıkabilir. Eğitim kurumları yöneticileri yönetmeliği zaman geçirilmeksizin uygulanmalı ve yaz döneminin hemen başında asil müdürler atanarak kumlarını yeni eğitim öğretim yılına en iyi şekilde hazırlamalıdırlar.


Sayın Müsteşarın hususiyetle üzerinde durduğu bir başka konu da taşra yöneticilerinin yer değiştirme yönetmeliği. Taşra teşkilatı yönetmeliği çıkmalı mı, çıkmamalı mı soruları artık önemini yitirdi. Küçük bir mutlu azınlık dışında adil bir yer değiştirmeyi yöneticilerin şiddetle istediği biliniyor. Kaldı ki böyle önemli bir uygulama kişilerin isteklerine göre de şekillenmez. Zaman zaman yer değiştirmek, tecrübeleri değişik coğrafyalara eşit dağıtmak, uygulama birliği ve adaleti sağlama, meslek körlüğünün önüne geçmek, kişileri değil kurumları ön plana çıkarmak, zamanla kurulacak ‘sıcak ilişkiler’den kaynaklanabilecek suiistimallerin önüne geçmesini sağlamak ve imkanları eşit sunmak gibi daha sayamayacağımız birçok nedenden dolayı bilinen adıyla ‘rotasyon’ milli eğitim taşra yöneticileri için lazım değil elzemdir.

Sayın Müsteşar yönetmeliğin bu hafta çıkacağını ve uygulamanın ağustos ayında yapılacağını sosyal paylaşım sitesinde açıkladı. Bu çok yerinde bir açıklama olmasına rağmen uygulamanın ağustos ayına bırakılması bazı teknik sorunlara yol açabilir. Eşleri çalışan yöneticilerin eş özründen yararlanabilmeleri, çocuklarının öğrenimlerini sürdürecekleri okulların belirlenmesi gibi sorunlardan dolayı yer değiştirme işlemlerinin temmuz ayı içerisinde belli olması gerekmektedir.

Burada bir başka sorun da bahsedilen 130 ilçe müdürü ataması. Duyumlarımıza göre aslında Sayın Yusuf Tekin’e de bu konuda emrivaki yapılmıştır. Sayın Müsteşar daha Bakanlığı yeni yeni tanıyorken 130 ilçe müdürü atamasının ortaya çıkması en çok da Sayın Tekin’e yapılan haksızlık olmuştur. Yapılacak rotasyon öncesi 130 ilçe müdürü atanması yer değiştirecek olan yöneticileri çok zor durumda bırakacaktır. Yine duyumlarımıza göre Sayın Tekin bunu fark etmiş ve bu durumdan rahatsız da olmuştur. Nitekim atamalar 2 hafta önce yapılmıştır ama hala illere gönderilmemiştir. Taşra yöneticilerinin umudu bu atamaların rotasyon yapılana kadar tamamen durdurulmasıdır.

Şayet bu atamalar yapılırsa Milli Eğitim Bakanlığı çok zor durumda kalacaktır. Bu atamaların yapılmasından dolayı istediği yerlere gidemeyen yöneticiler kesinlikle yürütmeyi durdurma davası açacaklardır. Daha önceki hukuki verilere bakıldığında açılan davalar neredeyse kesinlikle lehte sonuçlanacaktır. Böyle bir durumda domino taşı etkisiyle büyük bir kaosla karşı karşıya kalınabilir. Ayrıca Danıştay 5. Dairesinin Esas No:2012/4710 sayılı kararı net şekilde ilçe müdürü atamalarını zora sokmuştur. Bu karar nedeniyle 27.03.2012 tarihinden sonra yapılan ilçe müdürü atamaları da mülga duruma düşmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı hukuku fazla zorlamadan bu tarihten sonra yaptığı atamaları iptal etmeli ve yeni atama da yapmamalıdır.

Özetle:

1-      Sayın Yusuf Tekin’in tavrı ve yaklaşımı son derece yapıcı ve olumludur. Sayın Müsteşar eğitim camiasında heyecana yol açmıştır.

2-      Eğitim kurumu atama ve yer değiştirme yönetmeliği zaman geçirilmeden yayınlanmalıdır.

3-      Taşra teşkilatı yer değiştirme yönetmeliği temmuz ayının en geç üçüncü haftasında uygulanmalıdır.

4-      Taşra teşkilatı yöneticileri yer değiştirme işlemi tamamlanıncaya kadar kesinlikle ilçe müdürü ataması yapılmamalıdır.

5-      Danıştay 5. Dairesinin Esas No:2012/4710 sayılı kararı uyarınca hareket edilerek ileride Bakanlık davalarla meşgul edilmemelidir.
Metin KOÇER

19 Haziran 2013 Çarşamba

EĞİTİM KURUMU YÖNETİCİLERİ YÖNETMELİĞİNDEKİ YENİLİKLER


 
Atanmak üzere başvurulacak eğitim kurumuna alanı itibariyle öğretmen olarak atanabilmek.

‘..veya bu eğitim kurumunda aylık karşılığı okutabileceği ders bulunmak’ ifadesi çıkarılmış.

Yazılı sınavın son başvuru tarihi itibariyle müdürlük sınavı için en az sekiz yıl öğretmenlik, iki yıl müdür yardımcılığı veya müdür yetkili öğretmenlik yapmış olmak; müdür yardımcılığı sınavı için de en az iki yıl öğretmenlik yapmış olma şartı aranır. Aday öğretmenlikte geçen süreler hesaba katılmaz.
Müdürlük için 5 yıl, müdür yardımcılığı için 3 yıldı. Aday öğretmenlikte geçen sürenin hesaba katılmaması ilk defa bu yönetmelikte yer almış.

Eğitim kurumu yöneticiliği sınavı, eğitim kurumu müdürlüğü için yazılı ve sözlü sınav aşamalarından, müdür yardımcılığı için ise yazılı sınavdan oluşur. Mevcut yönetmelikte müdür yardımcılığı da sözlü sınava tabi idi. Doğru bir kararla müdür yardımcılığı için sözlü sınavdan muaf tutulmuş.
 (2) Yazılı sınav, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce ihtiyaca binaen Eylül ayında merkezî sistemle yapılır. Yazılı sınavda 100 tam puan üzerinden 70 ve üstü puan alan adaylar başarılı sayılır. Yazılı sınavın takviminin belirlenmesi isabet olmuştur.
h) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ile bunlara bağlı mevzuat ve görevin gerektirdiği diğer mevzuat: %50.  1702 ve 4357 sayılı kanunların burada bulunmaması bu kanunların kaldırılacağı şeklinde yorumlanabilir. Çok yaşlı ve geçerliği kaybolmuş bu kanunların zaman geçirilmeksizin yürürlükten kaldırılması gerekmektedir.
Sözlü sınavda 100 tam puan üzerinden 70 puan alan adaylar başarılı sayılır. Sözlü sınavdan 70 puanı aşamayanların yazılı puanı da mı değerlendirmeye alınmayacaktır anlaşılmıyor.
Eğitim kurumu yöneticileri, il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine vali tarafından atanır. Bu fıkraya göre yapılacak atamalar Mayıs-Haziran aylarında ilgili valiliklerce sonuçlandırılır. Atama yetkisinin valilikte olduğu anlamına gelen bir cümle.
Eğitim ve öğretime yeni açılacak eğitim kurumlarına, eğitim kurumunu eğitim ve öğretime hazır hale getirmek, eğitim ve öğretime açılıncaya ve norm kadro verilinceye kadar geçen süre içerisinde kurumun yönetim hizmetlerini yürütmek üzere, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen müdürlük sınavına girme şartı taşıyanlar arasından, valilikler tarafından kurucu müdür görevlendirilebilir. Bu görevde geçen süreler, bu Yönetmeliğin uygulanmasında eğitim kurumu müdürlüğünde geçen süreler gibi değerlendirilir. Kurucu müdürlük bu haliyle yine tartışma konusu olacaktır. Bu konuda çok tartışılan 28 şubat yönetmeliği bile daha ileridir. Sınavı kazanmış ama atanamamış olanlardan en yüksek puanlı olanlardan başlamak üzere sıralanarak görevlendirme yapılmalıdır.
Çalıştıkları eğitim kurumlarında fiilen en az üç yıl görev yapan Müdür başyardımcıları, yer değiştirme istekleri halinde il içinde boş olan eğitim kurumlarına Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formu puanı üstünlüğüne göre müdür yardımcısı olarak atanırlar. Fiilen müdür başyardımcılığı görevi kaldırılmıştır. Müdür başyardımcılığı kesbedilen bir görev olmaktan çıkarılıp mevcut müdür yardımcıları arasından yapılan görev durumuna düşürülmüştür. Zamanla bu görevin tamamen kaldırılması isabet olacaktır.
Müdür, müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı olarak görev yaptıkları eğitim kurumunda altı yıllık çalışma süresini tamamlayan yöneticilerin görev yerleri Ek-1 Yönetici Değerlendirme Formuna göre hesaplanan puan üstünlüğüne göre, tercihleri alınarak il içinde 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımak kaydıyla değiştirilir. Mevcut yönetmelikte 8 olan rotasyon süresi 6’ya düşürülmüştür. Belirlenen 6 yıl makul bir süredir. 8 yıl gerçekten uzundu.

Yer değiştirmelerde çalışma süresi 30 Haziran tarihi esas alınarak belirlenir ve yer değiştirmeler her yıl Haziran-Temmuz aylarında sonuçlandırılır.

Dönüşüme, birleşmeye, ad değişmesine, statü değişikliğine veya fiziki mekan değişikliğine uğrayan eğitim kurumları yöneticilerinin çalışma süresinin hesabında bu yöneticilerin söz konusu eğitim kurumuna ilk atanma tarihi esas alınır. Yer değiştirmelerin takviminin belirlenmesi ve zamanı uygun olmuştur. Ayrıca dönüştürülen okullarla ilgili uygulama da doğru olacaktır. Statüsü değişse de okul aynı okuldur. Tersi bir durum olsaydı rotasyonun ruhuna uygun olmazdı. Ancak hukuk olarak MEB’i en çok zorlayacak madde de budur. Mahkemeye gidenler büyük olasılıkla kazanacaklardır çünkü konuyla ilgili birçok Danıştay emsal kararı vardır.

Yönetici olarak daha önce görev yapmış ve kendi istekleriyle yöneticilikten ayrılmış olanlar, görevden ayrıldıkları tarihten itibaren en az bir, en çok üç yıl içinde ayrıldıkları yöneticilik görevine yeniden atanmak üzere başvurabilirler. Burada unutulan bir şey vardır, taşra yöneticileri istemeleri durumunda eğitim kurumu yöneticiliklerine dönebilmeliler.

 Yönetmelik taslağı genel olarak değerlendirildiğinde olumlu olsa da üzerinde bir miktar daha çalışılması gereken bir yönetmelik olduğunu ve artık bir an önce yayınlanması gerektiğini ilave etmek istiyorum.
 

18 Haziran 2013 Salı

İl İçi ve İller Arası Atamalarda Takvim Çok Sıkışık

MEB 15.05.2013 tarihli yazıyla ilan ettiği tarihe göre 05 Ağustos tarihine kadar tüm yer değiştirmeleri tamamlamak zorunda. Bir başka ifadeyle il içi atama, il dışı atama, alan değişikliği ve özü atamaları bu 45 güne sığmak zorunda.

İl içi, iller arası isteğe bağlı ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeler, alan değişikliği ve özür durumu atamalarının ayrı ayrı 10’ar gün zaman aldığı düşünüldüğünde il içi ilanın en geç önümüzdeki haftaya yetiştirilmesi gerekmektedir.

Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 25. Maddesi şöyle: “Öğretmenlerin il içi ve iller arası isteğe ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirme başvuruları, duyuru tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde başlatılır. Başvuru süresi beş iş gününden az, on iş gününden fazla olamaz. Ancak teknik sorunlar nedeniyle ya da olağandışı durumlarda başvuru süresi uzatılabilir. Başvurular, Bakanlıkça elektronik ortamda açılacak başvuru sayfasına yapılır ve eğitim kurumu müdürlükleri ile ilçe ve il millî eğitim müdürlüklerince onaylanır.”

Dolayısıyla en az 5 gün duyuruda kalınması zorunludur. En az 5 günde sonuçlanma ve ilişik kesip yeni yerde başlama düşünüldüğünde bir hareket için asgari 10 gün gerekir.

İller arası yer değiştirmede bu sürenin daha da uzayabileceği düşünülmelidir.

Haziran ayının son haftası bile başlansa sürecin sağlıklı bir şekilde sonlanması zor görülürken bu sürenin daha da gecikmesi kaosa yol açabilir.

Umarım Bakanlık yetkilileri bu ciddiyetle hareket ediyorlardır.

MEB’in 15.05.2013 tarihli yazısı:
...
“652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinde, öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarının her yıl yapılan atama plan ve programlan çerçevesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde sonuçlandırılacağı, Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmelerin yaz tatillerinde yapılacağı hükmünden hareketle norm kadro güncellemelerinin tamamlanmasını müteakip;

a)Öğretmenlerin il içi ve iller arası isteğe bağlı ve zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değişikliklerinin Haziran-Temmuz,

b)Alan değişikliği işlemlerinin Temmuz,

c)Özür durumundan yer değiştirmelerin 15 Temmuz-05 Ağustos,

ç)İlk atamaların 16-29 Ağustos

tarihlerinde gerçekleştirilerek, 2013-2014 eğitim ve öğretim yılına sağlıklı bir şekilde başlanılması bakımından Ağustos ayı sonu itibarıyla her türlü atama ve yer değişikliklerin sonuçlandırılması planlanmaktadır.”

Metin KOÇER
metinkocer06@gmail.com

17 Haziran 2013 Pazartesi

MEB'DE ÇOK SICAK GELİŞMELER OLUYOR!


İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak Umudunu Kesmiş

Çolak’la geçen hafta görüşen bir yöneticinin izlenimlerine göre Çolak görevden alınacağı kanaatini sözleri ve vücut diliyle belli etmiş. Özel bir görüşmenin detaylarını burada yazacak değiliz ama bize aktarılana göre Çolak kısa zamanda görevden alınacak veya ayrılacak.

Ayrıca Çolak görüşmede şunları kaydetmiş: ‘Sayın Bakan’ın en öncelikli konularından biri taşra yöneticilerinin yer değiştirmesi. Taslak yayınlandıktan sonra bu hafta yayınlanacağına kesin gözüyle bakıyorum.’

Erdoğan Ayata Kırşehir’den Ayrıldı

Eski Kayseri ve Eskişehir, yeni Kırşehir il milli eğitim müdürü Erdoğan Ayata bir ay yıllık izin alarak Kırşehir’den ayrıldı. Aldığımız bilgilere göre Ayata Kırşehir’e dönmeyecekmiş gibi ayrılmış. Ankara’da genel müdürlük düzeyinde bir görev uman Ayata grup başkanlığı görevini kabul etmeyeceğini ifade etmiş. Ayata’nın Kayseri merkez ilçelerinden birinde belediye başkanı adayı olabileceği de konuşuluyor.
...

Müsteşarlık koltuğuna Yusuf Tekin’in oturmasıyla üzerindeki ölü toprağını atan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan artık beklentiler yükseldi. Geçen hafta eğitimcilerin görüşü alınmak üzere yayınlanan taslağa 5000 yorum ve 1000 öneri gönderildiği, bunun değerlendirildiği ve yönetmeliğin her an yayınlanabileceği söyleniyor. Taşra yöneticileri yer değiştirme yönetmeliğinin bu hafta içi belki de bu gece yayınlanabileceği konuşuluyor. Bazı eğitim sitelerinde ortaya atılan ‘<il müdür yardımcıları ve ilçe müdürlerinin rotasyonunun yapılacağı, şube müdürlerinin rotasyonunun bir yıl erteleneceği’ iddiaları her ne kadar neye dayandırılıyor bilemiyorum ama şube müdürlüklerinde görevli EBS’lilerin yerlerinde bir yıl daha kalması amacıyla bir ‘orta yol’ bulunmuş olabilir.

Ayrıca eğitim yöneticileri konusunda da saatler sayılıyor. İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü yönetici atama konusunda ikinci bir duyuruya kadar işlem yapılmaması konusunda bir duyuru yayınladı. Bu her an eğitim kurumu yöneticileri yönetmeliğinin açıklanabileceği anlamına geliyor.
Metin KOÇER
metinkocer06@gmail.com
 

14 Haziran 2013 Cuma

BU SEFER GERİ DÖNÜŞ OLMAZ'


Geri adam atmayın Sayın Müsteşarım, çünkü;

Taşra yöneticilerinin bölge hizmeti ve rotasyonu 652 Sayılı KHK ile sabittir, kanun bunu gerektiriyor. Bu durup dururken işgüzarca ortaya atılmış bir çalışma değil. Bu çalışma 2 yıldır tüm engellemelere rağmen sürüyor ve sizin zamanınızda ancak yayınlanabildi.

Sayın Müsteşarım, lütfen kadrolaşın, taşra teşkilatında kadrolaşma yoluna gidin. Bu kadrolar; vatanını seven, dürüst, angaje olmamış, eğitimi asli işi sayan, milli manevi değerleri haiz tüm eğitimcileri kapsasın. Sadece belli bir kesimi kayırarak lütfen geneli ötekileştirmeyin. Bu ülke insanından lütfen korkulmasın, bu ülkenin sarhoşu bile ‘Allah’ diye nara atar. Bediüzzaman bir soru üzerine dönemin sol partisi için ‘Onların da %95’i masumdur demiş.

Bu konulara çok fazla girmek istemiyorum ama maalesef EBS’nin görevlendirme üyelerinin görevlendirmesi sürsün diye –Tamamına yakını atama şartını taşımıyor- Taşra yöneticileri yer değiştirme yönetmeliğini engelleme girişimleri bunları yazmayı zorunlu hale getirdi.

 Sayın Eğitim Bir Sen yöneticileri, bu tuttuğunuz yol yanlıştır. Bu çıkmaz yoldur. Örneğin: eğitim yöneticileri için rotasyon öncesi bir ilde 30 müdürlük münhal olsa. Rotasyondan hemen önce atamalar yapılsa ve sonra rotasyon yapılsa okul müdürleri ne duruma düşer düşündünüz mü?

Sayın EBS yöneticileri, lütfen elinizdeki gücü adil kullanın. Ahmet’i Mehmet’ten ayırmayın. Engelleme yoluna gidip Bakanlık yetkililerini zor durumda bırakmayın. Daha önce bir taslak yayınlandı aradan 1,5 yıl geçti. Bu taslak da aynı duruma düşerse koskoca MEB; iradesiz, beceriksiz, basiretsiz ve isabetsiz duruma düşmez mi. Koca Milli Eğitim Bakanlığını bu kadar kurumsallıktan uzak, aciz duruma düşürmeye kimin ne hakkı var?

Sayın Tekin, lütfen uygulamalarınızda adaletten uzak kalmayın.

Bir başka husus da şu ki, bu yönetmelik taslağında asıl görüşü alınması gerekenler taşra yöneticileridir. Taşra yöneticileri arasında sendika üyesi olanların sayısı oldukça azdır. Hükûmet, doktorlarla ilgili bir düzenlemeyi mühendislere sorarsa ne kadar yanlış olursa bu durum da ona yakındır. Taşra teşkilatı GİH sınıfındadır. Sendikaların üyeleri ağırlıklı olarak EÖH sınıfıdır. Sendikalar üyelerinin çoğunluğu ne isterse ona uygun hareket eder. Daha önce yürütülen maddi iyileştirmede de sendikaların çok ama çok az katkısı olduğunu, öğretmenleri üzememek için şube müdürlerini telaffuz bile etmekten kaçındıklarını hatırlayın lütfen.
Taşra yöneticilerini kapsayan bir ankette yer değiştirme isteyenlerin oranı %90 çıkmıştı. İl müdürlerinin çoğu da böyle bir yer değiştirmeyi destekliyor.

Taslak derhal yayınlanmalı ve bu tartışmaların önüne geçilmelidir.
Metin KOÇER

 

13 Haziran 2013 Perşembe

MEB BU ATAMALARI YAPMAMALIDIR !


Millî Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticileri Yer Değiştirme Yönetmeliği halen görüş alınmak üzere MEB internet sayfasında yayında. Aynı zamanda sendikalardan da 14.06.2013 Cuma günü mesai bitimine kadar da görüş istenmiş durumda. Buradan anlaşılan şudur: hafta sonu ve belki önümüzdeki haftanın ortasına kadar değerlendirme ve son halinin verilmesi, 21.06.2013 Cuma günü Resmi Gazete’de yayınlanması ve Haziranın son haftasında duyuru ve atama. Böyle bir atamanın bir haftada sonlanması son derece mümkündür. Bu aşamada bu yönetmeliğin bu yıl uygulanmaması çok ama çok büyük bir ciddiyetsizlik olur ki Sayın Müsteşar Yusuf Tekin’in böyle bir duruma meydan vereceğine ihtimal vermiyorum.

Şu an ülke genelinde yaklaşık 180 civarında ilçe müdürlüğü, 14 tane de il milli eğitim müdür yardımcılığı münhal durumdadır. Maalesef duyumlarımıza göre birçok kişi yönetmeliğin uygulanmasından önce bu yerlere atanmak için çok yoğun bir baskı oluşturmaya başlamış durumdalar. Çok önemli birçok siyasetçi bu kişilerin atanması için devreye girebilir. Burada Sayın Bakan’ın ve Sayın Tekin’in asla taviz vermemesi gerekmektedir.

Yönetmeliğin uygulanmasından önce yapılacak atamalar büyük bir felaket olacaktır. Bu aşamada yapılacak atamalar yer değiştirme ve bölge hizmetine tabi yöneticilerle alay etmek anlamına gelecektir.

Metin KOÇER

Metinkocer06@gmail.com

11 Haziran 2013 Salı

MEB'E YOĞUN YÖNETMELİK BASKISI VAR!


Millî Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticileri Yer Değiştirme Yönetmelik taslağı 10 Haziranda görüş alınmak üzere MEB internet ana sayfasında yayınlandı. Taslak yayınlanır yayınlanmaz olumlu olumsuz görüşler ortaya çıktı, telefon trafikleri hızlandı, kulisler arttı.

Konuyla ilgili değerlendirmelerimizi ana başlıklar halinde yeniden yazma gereği duyuyorum:

1-      Böyle bir yönetmeliğin çıkması sürpriz değil bilakis beklenen bir şeydi. Nitekim 652 Sayılı ‘Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Atama başlığı altındaki 37. Maddesi şöyledir: “(7) İl millî eğitim müdürü, il millî eğitim müdür yardımcısı, il eğitim denetmeni, ilçe millî eğitim müdürü, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri şube müdürü, okul ve kurum müdürü ile okul ve kurum müdür başyardımcısı ve yardımcısı olarak görev yapanların yer değiştirmeleri, hizmet süreleri, performans ve yeterlikleri dikkate alınarak bölge hizmeti ve rotasyon esasına göre yapılır. Bunların yer değiştirmelerine ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” Dolayısıyla ‘bölge hizmeti’ ve ‘rotasyon’un olması bırakın sürprizi geç kalınmış bir uygulamadır.7

2-      'Bu uygulama birilerini mağdur edecek' iddiası son derece sığ ve şahsi bir değerlendirmedir. Hizmet bölgesi ve rotasyon uygulaması yapmayan Bakanlık neredeyse yok gibidir. Bu tür görevlerin kaçınılmaz sonudur bu. İşin bir başka yönü de 2000’li yılların başında rotasyona tabi tutulan yöneticiler yıllardır gittikleri yerlerde çakılı kaldılar. Yine aynı yıllarda şube müdürlüğü sınavını başarıyla verip atanan şube müdürleri de mahrum yerlerde çok uzun süredir çalışmak zorunda kaldılar. Adaletli bir dönüşümle her bölgede çalışmak faydalı bir uygulama olacaktır.

3-      2-4-6 yıllık süreler az, uygulamaların verimli olması için sürelerin uzatılması gerekir.’ tezi de mantıklı değil, ‘kendine yontma’ çabasının bir ürünüdür. Yöneticiler gittikleri yerlerde yeni bir dinamizmle etkili çalışmalarını yapıp fazla yıpranmadan bir başka görev yerine gideceklerdir. Bu hem iş körlüğünü ortadan kaldıracak hem de yöneticinin bilgi ve görgüsünü arttıracaktır.

4-      Özellikle çözüm sürecinin umutları arttırdığı ve kardeşliğin yeniden köklenerek tesis edildiği şu günlerde Batı’daki tecrübeli yöneticilerin Doğu’ya gidip görev yapması çok anlamlı olacaktır. Doğu’nun sıcak insanları her türlü hizmetin en iyisine herkes kadar layıktırlar.

5-      Yöneticilerin nerede ne kadar süreyle çalışacağını önceden bilmesi geleceğe dönük planlamalarını da kolaylaştıracaktır. Bir yere çakılı kalmak bu görev için uygun değildir. İl ve ilçe yöneticiliği son derece yıpratıcı ve kapsamlı bir iştir. Kim ne derse desin bu görevlerde çok uzun süre kalındığında ya ‘yüz göz olma’ ya da ‘çatışma’ kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır.

6-      İldeki tüm yöneticiler rotasyoncu, biz gidersek buranın hali ne olur?’ gerekçesi de kendini kurtarma çabasından başka bir şey değildir. İllerin ve ilçelerin memur ve şefleri yerindedir. Eğitim çalışanları ve yöneticileri yerindedir. İl ve ilçe yöneticilerinin o il ve ilçelere adaptasyonu bir ayı geçmez. Daha bir heyecanla ve aktiflikle işlerine dört elle sarılacaklardır. Yukarıdaki gerekçeyi sunan yöneticilere yenilerin mesajı şudur: ‘Merak etmeyin sayın müdürlerim, en az sizler kadar başarıyla çalışırız!

7-      Sayın Bakan, Sayın Müsteşar ve Sayın İnsan Kaynakları Genel Müdürü bu konuda asla geri adım atmamalılar. Grup grup toplanıp bu iş olmasın diye siyasilerin kapısını aşındırmaların başladığını duyuyoruz. Hatta bazı il müdürlerinin de yönetmeliğin çıkmaması yönünde çabalara ortak olduklarını duyuyoruz.  Genel Müdürlerinin bölge toplantılarında ve il müdürlerinin Sayın Bakan’la yaptığı toplantıda rotasyonu şiddetle destekleyen il müdürlerinden bazıları görüş değiştirse de il müdürlerinin en az %90’ı bu yönetmeliğin uygulanmasını desteklemektedir.

8-      Son söz şudur: Bu yönetmelik mutlaka uygulanmalıdır. Hem hukuki olarak 652 Sayılı KHK gereği uygulaması zorunluluktur. Hem de taşrada yaşanan büyük düğümlenme bu şekilde çözülmelidir. Bu cesur tavırlarından dolayı MEB yöneticileri gerçekten camiadan büyük takdir toplamışlardır. Ancak bu yönetmelik derhal yayınlanıp bu yaz uygulanmazsa bu takdir duygusu yerini kırgınlığa bırakır.
 
Metin KOÇER

10 Haziran 2013 Pazartesi

TAŞRA YÖNETİCİLERİ YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ DEĞERLENDİRMESİ


Millî Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticileri Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağı ilgililerin görüşü alınmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı ana sayfasında yayınlandı.

1-      Öncelikle yer değiştirmenin yönetmelikle kurala bağlanması başlı başına kurumsallık için önemli ve gereklidir.

2-      İl ve ilçe yöneticileri için yer değiştirme esasları olmaması Milli Eğitim Bakanlığı için ciddi bir eksiklikti, bu eksiklik giderildi.

3-      İl ve ilçe yöneticileri için adaletli bir sistem getirilmesi hem kendilerini rahatlatacak hem de sürekli talepte bulundukları siyasiler ve bürokratlar rahatlayacaktır.

4-      “MADDE 8 - (1) Hizmet süresine bağlı yer değiştirme suretiyle atamalarda, hizmet bölgesindeki sürenin tamamlanması esastır. Bu Yönetmelik kapsamındaki yöneticilerin yer değişikliği işlemleri bölge hizmeti süresinin bitimini takip eden Haziran ayında sonuçlandırılır.” Maddesine göre haziran ayında yer değiştirmeler sonuçlanmalıdır. Bizim kanaatimiz odur ki yönetmelik bu haliyle derhal yayınlanacak ve bu ay yer değiştirmeler yapılacaktır. Böyle yapılmayacak olsaydı taslak bekletilir ve haziran ayından sonra açıklanırdı.

5-      Toplam 40 yerin tercih edilebilmesi yeterlidir.

6-      Ek-1 Performans Ve Yeterlik Değerlendirme Formu adil ve objektif şekilde hazırlanmış ve itiraza mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmiştir.

7-      Ek-2 hizmet bölgeleri ve puanları zaten; Kalkınma Bakanlığının yayınlamış olduğu İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması ile İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması verileri esas alınarak, kurumsal kapasite ve hizmet gerekleri bakımından oluşturulan hizmet bölgeleri ve bu bölgeler için öngörülen hizmet puanlarına göre belirlenmiş ve dolayısıyla itiraza mahal yok.

8-      “Bu Yönetmelik kapsamında yer değiştirme suretiyle atamalarda il milli eğitim müdür yardımcıları ilçe milli eğitim müdürlüğüne; ilçe milli eğitim müdürleri de il milli eğitim müdür yardımcılıklarına atanmak için tercihte bulunabilir. Aynı şekilde, il milli eğitim şube müdürleri ilçe milli eğitim şube müdürlüklerine; ilçe milli eğitim şube müdürleri de il milli eğitim şube müdürlüklerine atanmak için yer değişikliği tercihinde bulunabilir.” Cümlesine şöyle bir itiraz olabilir ki ilçe müdürleri ve il müdür yardımcılıkları bir alt görev olan şube müdürlüklerine geçebilmeliydi.

9-      İlçe müdürlüğü yapan bir yöneticinin daha önce şube müdürlüğünde geçen süreleri nasıl değerlendirilecek? Genel İdare Hizmetleri Sınıfında geçen süreler toplam mı değerlendirilecek? Soruları cevap bulmalıdır.

10-   Eşi çalışan yöneticilerin mağdur olmaması ve SBS’ye giren çocuklarının okul tercihleri göz önünde tutularak yönetmelik bir hafta içerisinde Resmi Gazete’de yayınlanmalı ve haziran ayında yer değiştirmeler sonuçlandırılmalıdır.

 

Metin KOÇER

Metinkocer06@gmail.com

 

7 Haziran 2013 Cuma

Yöneticilerde Tükenmişlik Sendromu


Eğitim Bir Sen genel başkan vekili Ahmet Özer başkanlığındaki bir heyetle Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sayın Yusuf Tekin’le bir görüşme yaptılar ve gündemdeki konularla ilgili görüşlerini Sayın Müsteşar’a ilettiler.

İletilen konulardan bir tanesi oldukça dikkat çekici: Taşra yöneticilerinin rotasyonu meselesi.

EBS konuyla ilgili olarak resmi internet sitesinde şu ifadeyi paylaştı:

“Taşradaki Üst Yöneticilerin Rotasyonu

İl milli eğitim müdür yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri ve şube müdürlerinin çalışma sürelerine bağlı yer değiştirmelerine (rotasyon) ilişkin düzenlemelerin hâlâ gerçekleştirilmemiş olması, ilgili personelin belirsizlikten dolayı çalışma performansının düşmesine ve müşterek çalışma ortamının tesis edilememesine sebep olmaktadır. Geçen yıl, 4+4+4 yeni eğitim sistemine geçiş dolayısıyla ötelenen üst yöneticilerin rotasyonunun yaz aylarında yapılması, rotasyonla yer değiştirecek eğitim çalışanları açısından da önemlidir.  Sendika olarak, yönetmelik değişikliğinin bir an önce yapılmasını, sınav esaslı seçme kriterleri getirilmesini, ilk atamaların acilen yapılması için sürecin hızlandırılmasını ve daha sonra da rotasyonun uygulanmasını bekliyoruz.”

Burada dikkat çeken cümle şudur: “Sendika olarak, yönetmelik değişikliğinin bir an önce yapılmasını, sınav esaslı seçme kriterleri getirilmesini, ilk atamaların acilen yapılması için sürecin hızlandırılmasını ve daha sonra da rotasyonun uygulanmasını bekliyoruz.”

Daha önce de dile getirdiğimiz soruyu tekrar soruyoruz: Amacınız nedir? Normal şartlarda yapılması gereken şey; önce isteğe bağlı yer değiştirmelerin yapılması, sonra zorunlu yer değişikliğinin yapılması ve sonunda da boş pozisyonlara sınava dayalı ilk atamaların yapılmasıdır.

Soruyorum:

1-      Eğitim Bir sen yöneticileri sınava dayalı ilk atamaların yapılması ve sonunda da yer değiştirmelerin yapılması durumunda bunun bu yaza yetişemeyeceğini ve rotasyonun bundan sonra asla yapılamayacağını bilmiyor mu?

2-      Eğitim Bir Sen yetkilileri münhal ‘iyi’ pozisyonlara ‘kendi adamlarını’n atanması ve bu yerlerin dolmasını mı amaçlıyor?

3-      Hareket alanları iyice sınırlanan ve böylece istediği yere gidemeyecek olan ‘öteki’ yöneticilerin emeklilik veya başka yollarla ‘sistem dışı’na atılması mı hedefleniyor?

4-      Eğitim Bir Sen’in amacı adeta ‘doğal seleksiyon’ mu?

5-      Eğitim Bir Sen bu şekilde ‘vahşi kadrolaşma’ politikasıyla ‘öteki’ binlerce yöneticiyi iyiden iyiye ‘öteki’leştidiği ve küstürdüğünün farkında mıdır?

6-      Tüm bunların dışında Eğitim Bir Sen’in başka bir halis niyeti var da bizim mi havsalamız almıyor?

Yöneticiler Eğitim Bir Sen yönetiminden bu soruların cevabını bekliyorlar.


Sayın Müsteşarım size binlerce yöneticinin duygularına tercüman olarak sesleniyorum: yöneticiler kelimenin gerçek anlamıyla, ifadenin tüm açıklığıyla, duyguların tam saflığıyla ‘tükenmişlik sendromu’ içerisindedirler.

İstenilen şey açıktır: Adil bir atama ve yer değiştirme yönetmeliği.

İstenilen şey çok da zor değil aslında. Ülkemizin herhangi bir bakanlığın atama ve yer değiştirme yönetmeliğini yarım saatte uyarlayabilirsiniz, çünkü MEB’den başka atama ve yer değiştirme yönetmeliği yayınlamayan Bakanlık kalmadı.

Sayın Müsteşar’ım bu iş şu kadar açıktır: Taşra yöneticileri için adil bir atama ve yer değiştirme yönetmeliği çıkarmazsanız başka da hiçbir icraat yapamazsınız. Bu sizin için gerçekten açık bir gösterge olacaktır!
Metin KOÇER
metinkocer06@gmail.com
 

4 Haziran 2013 Salı

SEMİNER ÇALIŞMASIYLA İLGİLİ MERAK EDİLENLER

Okulların kapanmasına kısa bir süre kala ilkokul ve ortaokullarda seminer çalışmalarının yapılıp yapılmayacağı sorusu gündeme geldi.

Soru 1- Ortaokullarda seminer çalışması yapılacak mı?
Yönetmelik 'ilköğretim kurumları' diyor ve ilkokul ve ortaokul yeni düzenlemeye göre ilköğretim kurumları sayılıyor, dolayısıyla ortaokullarda da seminer çalışması yapılacak.

Soru 2- sene sonu ve sene başı seminer çalışması öğretmenin kendi memleketinde yapılabilir mi?
Sadece sene sonu seminer çalışması, birleştirilmiş sınıf öğretmenine mahsus olarak yaz tatillerini geçirdikleri yerdeki bir kurumda yapılabilir.

Soru 3- Okul öncesi öğretmenleri de seminer çalışması yapacaklar mı?
Okul öncesi öğretmenleri de Okul öncesi eğitim kurumları yönetmeliğindeki şu madde gereği seminer yapmak zorundalar:

 “(Değişik:RG-6/9/2008-26989) Köy ve beldelerde görevli okul öncesi eğitimi öğretmenleri, derslerin kesiminden 1 temmuza kadar yapılacak meslekle ilgili çalışmaları, okul yönetimi ve millî eğitim müdürlüğünün bilgisi dâhilinde yaz tatilini geçirecekleri yerdeki bir okul öncesi eğitim kurumunda yapabilirler. Meslekle ilgili çalışmaları tatil adreslerinde tamamlayan öğretmenler, bu çalışmalara katıldıklarını gösterir okul müdürlüğünden alacakları yazıyı, eylül ayının ilk iş gününde bağlı bulundukları millî eğitim müdürlüğüne teslim ederler. Bu yazının bir örneği de okul müdürlüğünce saklanır.”

Burada şöyle bir fark var. Sınıf öğretmenlerinin yaz tatillerini geçirecekleri yerde seminer çalışması yapmalarının şartı birleştirilmiş sınıf okutmalarıyken; okul öncesi öğretmenlerinden köy ve beldelerde çalışanlar isterlerse yaz tatillerini geçirecekleri yerde seminer çalışmalarını yürütebilecekler.

İlkokul ve ortaokulda durum şu:

Meslekî Çalışmalar
...
(Değişik fıkra:RG-21/7/2012-28360) Birleştirilmiş sınıflı ilkokullarda görevli öğretmenler, derslerin kesiminden 1 Temmuza kadar yapılacak meslekî çalışmalarını, okul yönetimi veya millî eğitim müdürlüğünün bilgisi dâhilinde yaz tatilini geçirecekleri yerdeki bir ilkokulda yapabilirler. Meslekî çalışmalarını tatil adreslerinde tamamlayan öğretmenler, çalışma yaptıkları okul müdüründen aldıkları bu çalışmalara katıldıklarını gösterir yazıyı, eylül ayının ilk işgününde bağlı bulundukları millî eğitim müdürlüğüne teslim ederler. Bir örneği de okul müdürlüğünce saklanır.
Metin KOÇER
metinkocer06@gmail.com