8 Eylül 2013 Pazar

MEB İNSANLARIN GÜVENİNİ KAYBETTİ!

Milli Eğitim Bakanlığı hiç kuşkusuz Türkiye’nin en önemli bakanlığıdır. Hem nesillerin şekillendirilmesi bakımından hem sahip olduğu bütçe ve personel bakımından hem de toplumla doğrudan temas olma bakımından daha büyük ve önemli bir bakanlık yok.

O yüzden de sürekli gündemde kalan ve her uygulaması ülkenin gündemine oturan Milli Eğitim Bakanlığı, geniş kitleler taraflarından da yakından takip edilmektedir.
Siyasi iktidarın seçim karnesini de yakından ilgilendiren icrai yönüyle bu bakanlığın iyi yönetilmesi seçim kaybettirip kazandırma etkisine bile sahiptir.
Tüm bunlardan dolayı Milli Eğitim Bakanlığının hem yöneticilerinin beyanatları hem de uygulamaları bakımlarından personeline ve halka güven vermesi gerekmektedir.

İktidar partisinin 12 yıllık iktidarı döneminde MEB iyi yönetilmiş midir?
Bu soruya cevap verirken iktidarın politikalarını ideolojik olarak değerlendirmek istemiyorum çünkü bu algıya göre değişir. Politikalarını benimseyenler de olabilir benimsemeyenler de. Ele almak istediğim bakış açısı tutarlılık. Örneğin cumhuriyet döneminde çıkan tüm yönetmelik sayısı kadar son 12 yılda yönetmelik yayımlandı desek çok da abartmış olmayız. Eğitim kurumları yöneticiliği atama yönetmeliği neredeyse her yıl yenilendi. Okul türleri, üst öğretim kurumlarına giriş sınavları baş döndürücü bir değişim geçirdi. Eskiden yöneticiler yönetmelikleri neredeyse ezbere bilirdi. Şimdi ise çıkan yönetmeliği detaylı incelemeye bile gerek gören görülmüyor, bunun gerekçesi kısa zamanda yenisiyle mülga duruma düşeceği inancı!

Kısacası MEB yönetim bakımından son 12 yılda istikrarı yakalayamamıştır. Her Bakan hatta Müsteşar değişiminde adeta iktidar değişmişçesine bir önceki uygulamaların değiştirilmesi gelenek halini aldı. Okula başlama yaşındaki keskin inat bu yıl kırıldı örneğin. Serbest kıyafet uygulaması bir yıl olmadan değiştirildi. Eğitim özrü yer değiştirmesi olmayacak dendi, oldu. Sözleşmeliler seçime bir ay kala apar topar kadrolu oldu. Taşra yöneticilerinin yer değiştirme tercihleri bile alındı son saniyede iptal edildi.
Son dönemde bir de sosyal medya üzerinden açıklamalar yoğunlaştı. Müsteşar Bey tüm eş özür atamalarını yapacağız dedi, ancak gerçekleşmedi. Daha sonra Bakanlık doğrudan bunu uyguladı, bu kez de eşinden yüzlerce kilometre uzağa atanan öğretmenler itiraz etti. Yarın okullar açılıyor hala özür atamaları netleşmedi. İlk atama başvuruları gecikmeli de olsa alındı ama atamalar ne zaman yapılacak belli değil. İlk atamalar sene başı seminer döneminin en az yarısını kaçıracaklar. Bakanlık istisnasız tüm atamaları belirtilen takvimden sonra yapabildi. Tüm bunlardan sonra maalesef koskoca MEB yalancı çobana döndü. Bundan böyle MEB yetkililerinin açıklama ve uygulamalarının tamamı soru işaretiyle karşılanacaktır.

Neticede ne mi oldu? Hani bir reklam sloganı vardı hatırlarsınız: ‘İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim.’ İşte MEB ondanını kaybetti.
Konuyla ilgili olarak mebpersoneli.com.tr sitesinde yapılan anketin sonucu:

MEB Yetkililerinin Açıklama ve Uygulamalarına Güveniyor musunuz?

EVET : 188 Oy                  5.9%
HAYIR : 2951 Oy             91.9%
FİKRİM YOK : 71 Oy       2.2%
Toplam Oy: 3210

Metin KOÇER
metinkocer06@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder