O yüzden de sürekli gündemde kalan ve her uygulaması ülkenin
gündemine oturan Milli Eğitim Bakanlığı, geniş kitleler taraflarından da
yakından takip edilmektedir.
Siyasi iktidarın seçim karnesini de yakından ilgilendiren
icrai yönüyle bu bakanlığın iyi yönetilmesi seçim kaybettirip kazandırma
etkisine bile sahiptir.Tüm bunlardan dolayı Milli Eğitim Bakanlığının hem yöneticilerinin beyanatları hem de uygulamaları bakımlarından personeline ve halka güven vermesi gerekmektedir.
İktidar partisinin 12 yıllık iktidarı döneminde MEB iyi
yönetilmiş midir?
Bu soruya cevap verirken iktidarın politikalarını ideolojik olarak
değerlendirmek istemiyorum çünkü bu algıya göre değişir. Politikalarını benimseyenler
de olabilir benimsemeyenler de. Ele almak istediğim bakış açısı tutarlılık. Örneğin
cumhuriyet döneminde çıkan tüm yönetmelik sayısı kadar son 12 yılda yönetmelik
yayımlandı desek çok da abartmış olmayız. Eğitim kurumları yöneticiliği atama
yönetmeliği neredeyse her yıl yenilendi. Okul türleri, üst öğretim kurumlarına
giriş sınavları baş döndürücü bir değişim geçirdi. Eskiden yöneticiler
yönetmelikleri neredeyse ezbere bilirdi. Şimdi ise çıkan yönetmeliği detaylı
incelemeye bile gerek gören görülmüyor, bunun gerekçesi kısa zamanda yenisiyle mülga
duruma düşeceği inancı!
Kısacası MEB yönetim bakımından son 12 yılda istikrarı
yakalayamamıştır. Her Bakan hatta Müsteşar değişiminde adeta iktidar
değişmişçesine bir önceki uygulamaların değiştirilmesi gelenek halini aldı. Okula
başlama yaşındaki keskin inat bu yıl kırıldı örneğin. Serbest kıyafet
uygulaması bir yıl olmadan değiştirildi. Eğitim özrü yer değiştirmesi olmayacak
dendi, oldu. Sözleşmeliler seçime bir ay kala apar topar kadrolu oldu. Taşra yöneticilerinin
yer değiştirme tercihleri bile alındı son saniyede iptal edildi.
Son dönemde bir de sosyal medya üzerinden açıklamalar
yoğunlaştı. Müsteşar Bey tüm eş özür atamalarını yapacağız dedi, ancak
gerçekleşmedi. Daha sonra Bakanlık doğrudan bunu uyguladı, bu kez de eşinden
yüzlerce kilometre uzağa atanan öğretmenler itiraz etti. Yarın okullar açılıyor
hala özür atamaları netleşmedi. İlk atama başvuruları gecikmeli de olsa alındı
ama atamalar ne zaman yapılacak belli değil. İlk atamalar sene başı seminer
döneminin en az yarısını kaçıracaklar. Bakanlık istisnasız tüm atamaları
belirtilen takvimden sonra yapabildi. Tüm bunlardan sonra maalesef koskoca MEB
yalancı çobana döndü. Bundan böyle MEB yetkililerinin açıklama ve
uygulamalarının tamamı soru işaretiyle karşılanacaktır.
Neticede ne mi oldu? Hani bir reklam sloganı vardı
hatırlarsınız: ‘İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih
ederim.’ İşte MEB ondanını kaybetti.
Konuyla ilgili olarak mebpersoneli.com.tr sitesinde yapılan anketin sonucu: MEB Yetkililerinin Açıklama ve Uygulamalarına Güveniyor musunuz?
EVET : 188 Oy 5.9%
HAYIR : 2951 Oy
91.9%
FİKRİM YOK : 71 Oy 2.2%
Toplam Oy: 3210Metin KOÇER
metinkocer06@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder