Anamur İlçe Milli Eğitim Müdürü Aziz Dağıstan 23 Nisan
ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle düzenlenen törende bir konuşma
yapmış ve: "Bu ülkeyi bir Osmanlı
askeri olan Mustafa Kemal Atatürk kurtarmıştır. Çanakkale Savaşları'nda
doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine tüm insanlarımızın birlikte verdiği
mücadele ile 250 bin şehit vererek kazandık. Şimdi o şehit atalarımız yan yana
yatıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ve milletin iradesini temsil eden
TBMM günümüze kadar sık sık atanmışlarla yönetilmeye devam etti. Biz hep '23
Nisan mutlu oluyor insan' diyerek 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı
kutlamayı sürdürdük. Türkiye Cumhuriyeti 1950'lere kadar tek parti ile
yönetildi. Çok partili dönemin yaşanmaya başlandığı 1950'lerde Türkiye
Cumhuriyeti'nin seçilmiş siyasetçileri yargılanmaya başlandı. 1960'larda
kimileri idam edildi. Biz yine, '23 Nisan mutlu oluyor insan' demeye devam
ettik. Oysa kimse mutlu olmuyordu. 1970'lerde bu karanlık güçler, gençlerimize
el attı. Sağ sol kavgaları, sokaklara taştı. Birçok gencimiz sokaklarda
yaşamını yitirdi. Şimdi 30 yıldır Çanakkale Savaşları'nda birlikte mücadele
verdiğimiz kardeşlerimizle bir kavganın içerisine girdik. Kavgayla hiç kimse
bir yere varamaz. Artık TBMM'nde seçilmişlerin bu ülkeyi birlikte yönetme
zamanıdır. Kimse artık bunun önüne geçemez" demiş.
Bu konuşma üzerine CHP ilçe teşkilatından bir yetkili de
konuşmayı ‘siyasi içerikli’ olduğu gerekçesiyle eleştirip ilçe müdürünün
üzerine yürümüş.Biz de bu konuşma üzerine genel bir tahlil yapalım dedik:
1-
Öncelikle eski yönetmelikte illerde il
müdürleri, ilçelerde de ilçe müdürleri konuşma yapmak zorundaydı. Yeni yönetmelikten
bu hüküm kaldırıldı. Bakan’ın bile sadece mesaj yayınlaması düzenlendi. Kısaca ilçe
müdürünün konuşma yapma zorunluluğu yoktu.
2-
Diyelim ki konuşmayı uygun görmüş Aziz Dağıstan.
Ey müdürüm seni ne ilgilendirir tek partili dönem, seçilmişler, atanmışlar. Sen
ilçe müdürü müsün, Ak partinin ilçe başkanı mısın?
3-
Söylediklerin doğru da olsa –Bence söylenenler
doğrudur- bu konuşmayı bırak da siyasiler siyasi ortamlarda yapsınlar. İlla konuşmak
mı istiyorsun? Öncelikle katılanların bayramını kutla, dünyada çocuklara
armağan edilmiş tek bayram olmasından dolayı günün önemini vurgula, Anamur’un
eğitim profilini kısaca özetle, varsa önemli taleplerini ilet, eğitim öğretimin
daha iyi hale getirilmesi için ne gibi projelerin olduğunu anlat, teşekkür et
ve bitir.
4-
Eğer bir yerlere ‘göz kırpmayı’ kafana koymuş ve
illa yağcılık yapacaksan eğitimde yapılan güzel işleri anlat.
5-
Devlet memuru devletin memurudur. Parti memuru
gibi davranmak hem memurun kendisini hem de mensup olduğu kurumu yıpratır. Siyasete
meraklı memur basar istifayı aday olur. Artık belediye başkanlığına mı
milletvekilliğine mi ona kendisi karar versin.
6-
Yıllarca askerin siyasete bulaşmasını eleştiren
hatta yukarıdaki konuşmasında bile bunu vurgulayan bir devlet memurunun siyasi
temsilci gibi konuşması da büyük bir çelişkidir.
7-
Aslında bu şekilde siyasete bulaşmış şovmen
müdürlerin artmasında siyasetin de büyük katkısı vardır. İşini iyi yapanların
ağzıyla kuş kapsa yükselemediği, siyasilerin kapısında yatanların kolayca
yükselebildiği bir yapıdan ne beklenebilir ki?
8-
Okur mu bilmem ama bir sözüm de Sayın Başbakan Erdoğan’a:
Sayın Başbakan’ım, bu tür gereksiz çıkışları sizin de desteklemediğinizi
biliyorum. Siyaseti siyasetçilerin yapması gerektiğini, memurun da memurluğunu
en iyi şekilde yapması gerektiğini düşündüğünüzü biliyorum. Bir ilçe milli
eğitim müdüründen beklentinizin size ve partinize yağcılık yapmak yerine bu
memleketin çocuklarına en iyi gelecek hazırlamak olduğunu düşündüğünüzü de. Ancak
maalesef il ve ilçe teşkilatlarınız sizin hoşunuza gitmeyecek işler yapıyorlar.
Liyakatin sadakate feda edilmesinden dolayı bu şekilde partili gibi çalışan
memurlar çoğalıyor. Kurumsallık azalıyor.
Son söz: memur devletin
memurudur. Her parti değiştiğinde iki buçuk milyon memur görevden alınacak
değildir.
Siyaset nedir, parti nedir,
hükümet nedir, devlet nedir? En önemlisi de bunlar arasındaki farklar nelerdir?
Bunların iyi anlaşılması gerekiyor.
Metin KOÇER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder