26 Ağustos 2013 Pazartesi

ÖĞRETMENLER HARAÇ MEZAT!

Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde yayımlanan 2011/40 sayı ve tarihli genelgede “Gerek merkezi sistemle gerekse sınavsız öğrenci alan Bakanlığımıza bağlı her tür ve düzeydeki resmi eğitim-öğretim kurumlarına öğrenci kayıt kabullerinde ve diploma verilirken kesinlikle bağış talep edilmeyecek.” ifadesi yer almış ve daha sonra bu genelgeyi dikkate almayıp bağış toplayan okul müdürleri hakkında soruşturmalar açılmıştı.

15.08.2013 tarihinde ise Temel Eğitim Genel müdürlüğünden Müsteşar Yusuf Tekin imzalı bir yazı yayımlandı o yazıdaki bağış emri ise şöyleydi: “Velilerimizden herhangi bir ad altında zorunlu bağış talep edilmeyecek, tüm işlemler öğrencilerin T.C. Kimlik numaraları üzerinden yapılacak, kırtasiyecilik ve bürokrasiyi artırıcı çalışmalar yapılmayacaktır.”
Kılık kıyafet, okula başlama yaşı ve daha birçok alanda olduğu gibi bu konuda da bir gevşeme ve eskiye dönüş gözden kaçmamaktadır. Yeni yazıya göre kayıtlarda veli isteğine bağlı bağışlar kabul edilebilecektir.

Bir yönüyle değerlendirildiğinde bu durum okulların elini rahatlatan ve okul aile birliklerine imkân sağlayan bir düzenlemedir. Bir diğer açıdan bakıldığında ise yine velileri ve okul idarelerini zor durumda bırakan bir uygulama olacaktır. Daha önceki yazılarımda sık sık belirttiğim gibi bu işin çözümü her öğrenci için belirli bir miktar paranın okul aile birliği hesaplarına yatırılmasıdır.
Bu konuda bazı rahatsız edici duyumlar da kulağımıza gelmektedir. Özellikle öğrencisi 1. Sınıfa başlayan öğrenci velilerinin, çocuklarının methini duydukları öğretmenlere verilmesi karşılığında okul aile birliği hesaplarına yüklü miktarda bağış yapmaya zorlandıkları konuşuluyor. Çocuklarının istikballeri ve iyi yetişmeleri için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan velilerden yine onların bu yumuşak karınlarını bilen yöneticilerin binlerle ifade edilen miktarları talep ettikleri söylentileri ayyuka çıkmış durumdadır.

Özellikle kayıt dönemlerinde okul aile birliği hesaplarında oluşan aşırı hareketlerin denetlenmesi ve velilere adeta şantaj yapan yöneticilerin gerekli cezaya çarptırılması gerekir.
Yapılması gereken şey, tüm öğrencileri bir havuzda toplayıp kura usulüne göre sınıflara adil şekilde dağıtmaktır. Böyle yapıldığında herkes hakkına razı olacaktır.

Sınıf yönetimi, mesleki bilgi, öğrenci psikolojisine hakimiyet ve diğer yönleriyle emsalleri arasında dikkat çekici başarı gösteren öğretmenler ödüllendirilmeli, eksikliği olan öğretmen de bunun karşılığını görmelidir.

Metin KOÇER
Metinkocer06@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder