20 Temmuz 2013 Cumartesi

ÖZÜR ATAMALARINDA ŞOK BEKLENİYOR!


İller arası yer değiştirme görüldü ki birçok batı ilinde sınıf öğretmeni açığı ya hiç yok ya da çok az. Kısa süre sonra özür grubu atamaları yapılacak ve bilindiği gibi MEB, Ömer Dinçer döneminde ‘il emri’ uygulamasını kaldırmıştı. Dolayısıyla özür atamalarında ‘il emri’ yeniden getirilmezse çok büyük mağduriyetlerin yaşanacağı şimdiden belli. Eşi asker, polis, hakim-savcı, doktor olan birçok öğretmen aile bütünlüğünün bozulması tehlikesiyle karşı karşıya durumdalar. Bilindiği gibi öğretmen eşler aynı anda başvurmadan ve her ikisinin de tayini çıkmadan özür grubuyla yer değiştiremiyorlar. Bunun yanında batıdaki ya da başka bir ildeki bir öğretmenle evlenen öğretmen de oraya gidemeyecek ve batıdaki onun yanına gelecek, buna belki evet denilebilir. Ama örneğin bir ay sonra zorunlu yer değiştirmeyle binlerce taşra yöneticisi yer değiştirecek, onların eşleri kendilerinin gidecekleri yerlere gidemeyecekler. ‘Madem eşin gidemiyor sen eşinin yanında kal.’ denilebilecek midir?

İl emrini suiistimal edenler de olmuştur belki geçmişte ama bunu iyi değerlendirmeden bütün bütün kaldırmak aslında bir yönüyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını da rahatsız etmelidir.

Peki, il emri gerçekleştiğinde nasıl bir sonuç çıkıyor ortaya? Sanıldığı gibi öğretmenler gidip boş boş oturuyorlar mı? İş öyle sanıldığı gibi değil:

1-      Bakanlık toplam ders saatinin kaçının askere giden öğretmenler den dolayı ücret karşılığı öğretmenlerle doldurduğunu araştırmalıdır.

2-      Bir ildeki toplam ders yükünün ne kadarı doğum iznine ayrılan öğretmenlerden dolayı aynı şekilde ücretli öğretmenlere havale edilmektedir?

3-      Yeni açılan kurumlardaki ihtiyaçlar, yöneticiliğe geçen öğretmenlerin boşalttıkları yerler,  yurtdışına giden öğretmenler, hastalık veya vefat nedeniyle boşalan yerler, ARGE ve diğer komisyonlarda (Kitap yazma vb) görevli öğretmenlerin boşalttığı görevler hep birlikte düşünüldüğünde birçok dersin ücretli öğretmenlerle doldurulduğu görülecektir.

Dolayısıyla il emriyle atanan öğretmen öyle sanıldığı gibi boş oturamaz. İyi bir planlamayla her öğretmen derse kesinlikle girer. Kaldı ki özellikle sınıf öğretmenlerinin yaşadığı bu mağduriyet  Bakanlık uygulamaları nedeniyle ortaya çıkmıştır. Madem Bakanlık politikaları nedeniyle böyle bir mağduriyet ortaya çıkmıştır bu konuda adım atması gereken taraf Bakanlıktır.
Ayrıca eş durumundan il emri isteğinin reddinin yargı tarafından iptal örneği de vardır. (Tıklayınız) En temel hak olan aile bütünlüğünün korunması konusunda Bakanlık inatlaşmaya gitmemelidir.

Sayın Yusuf Tekin göreve gelirken ‘Bakanlıktaki memnuniyetsizlikleri kısa sürede gidereceğim.’ Sözünü vermişti. Sayın Tekin’in mesai arkadaşlarıyla bu konuyu yeniden değerlendireceğini ve il emri uygulamasının yeniden getirilmesi konusunda çalışma yapacağına inanıyorum.
Metin KOÇER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder